O BENİM MELEĞİM – 12 -.
istanbul küçükçekmece escort bayan
“İstanbul’a dönünce beni mutlaka ara.”
“O kadar beklemeye niyetim yok. Bu akşamdan tezi yok
arayacağım seni. Neler yaptığını öğrenmek isterim.”
“Ne zaman istersen ara.”
Az sonra Yalova’ya doğru yola çıkmışlardı. Yol boyunca
pek konuşmadılar. Sanki bir aynlığın hüznü çökmüştü üzer-
lerine. Oysa daha yeni tanışmışlardı ve birbirlerinden kolay
kolay kopmaya niyetleri yoktu. Yalova iskelesinde vedalaştı-
lar. Parin, Kabataş’a hareket etmek üzere olan deniz otobü-
süne binerken Esra da dönüş yoluna koyulmuştu. Bir an ön-
ce İznik’e dönmek istiyordu.
Parin, bir saatlik deniz yolculuğu boyunca bilgisayarlar-
dan çıkardığı notlan inceledi, haberinin ana hatlannı kurgula-
dı. Gerisi zaten kolaydı. Pek çok şeyi olduğu gibi bilgisayar
disketlerinden alıp habere katacaktı. Şu anda bütün derdi bir
an önce gazeteye yetişebilmekti. Bu bombayı ertesi gün ya-
yınlanacak gazetede patlatmak istiyordu. Deniz otobüsü Ka-
bataş’a yanaştığında gemiden ilk fırlayan Parin oldu. Önüne
çıkan ilk taksiye atlayan Parin gazetenin yolunu tuttu. Gaze-
teye vardığında henüz öğle saatleriydi. Tiryaki dostlan yemek
üstüne söyledikleri kahveleri yeni içiyorlardı. Bu iyiye işaretti.
Parin biraz gayret ederse haberini yetiştirebilirdi. Büyük bir
hızla çalışmaya başladı. Kısa bir süre sonra haberi hazırdı.
Artık kadim dostu Haber Müdürü Faruk Gülen’e hava basabi-
lirdi. Dostunun odasına yöneldiğinde niyeti buydu.
ESRA, KARİŞİK DUYGULAR İÇİNDE
Esra, yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından İznik’e var-
mıştı. Cipi villanın önüne park ettikten sonra göl kıyısın-
da bir süre yürüdü. Nedense canı sıkılıyordu. Oysa ku-
zeni Avni’nin öcünü bir anlamda almış bulunuyordu. Kendi-
sini daha huzurlu hissetmesi gerekirken tam aksine kanşık
duygular içindeydi. Avni’nin ölümünden sonra kendisini İz-
nik’e atmış, herkesten kaçarak huzuru bulacağını sanmıştı.
Oysa böyle olmadığını birkaç gün içinde görmüş ve İsmail
52yacağın boşu boşuna polis dövüp içeri girmedim. İlk adım
nezarette atıldı.”
“Şu işi doğru dürüst anlat bakalım.”
“Anlatmama gerek yok. Haberi yazdım, aç bılgisayannı
oku. Bu arada asıl patron kimmiş biliyor musun?”
“Şu San Hasan denilen adam değil mi?”
“O sadece görüntüde patron, aslında basit bir maşa. Bü-
yük patron Bahadır Şaroğlu.”
“İsmail, sen zaten deliydin ama artık kafayı toptan yedin
galiba.”