istanbul escort | beylikdüzü escort | bahçeşehir escort | beylikdüzü escort | istanbul escort | beylikdüzü escort| beylikdüzü escort| esenyurt escort | istanbul escort |
Home » istanbul escort » ERKEĞİN SORUNLARI VE SORULARI -4-

ERKEĞİN SORUNLARI VE SORULARI -4-

ERKEĞİN SORUNLARI VE SORULARI -4-.

 ERKEĞİN  SORUNLARI VE SORULARI  -4-

avcılarbüyük kalçalı escort, avcılarzayıf escort, avcılargurup escort, avcılargrup escort, avcılaranal escort, avcılararkadan veren escort,

avcılarbüyük kalçalı escort,
avcılarzayıf escort,
avcılargurup escort,
avcılargrup escort,
avcılaranal escort,
avcılararkadan veren escort,

özel olarak uyarıldığında cinsel açıdan tahrik olunmasını sağlayan kısımlarına verilen addır.

• En önemli erojen bölge beyindir: Cinsel istek, ereksi-yon ve boşalma belli uyanmlann psişik düzlemde yo-rumlanmasıyla yakından ilgilidir, örneğin, erkek eşine kızmışsa, genital bölgenin okşanması bile ereksiyona geçmesini sağlayamaz, öte yandan, yalnızca eşinin penisini okşadığını düşünerek ereksiyona geçen erkekler de vardır.

• Demek ki, cinsel uyarımlar görme, duyma, koku alma, dokunma ve tat alma duyularından bağımsız olarak, beyin tarafından cinsel uyanm olarak algılanmalıdır. Bu nedenle, seksologlar, yalnızca geleneksel olarak cinsel alan kabul edilen penis, kalçalar ve ağzın erojen bölge olarak kabul edilmesini anlamsız bulurlar.

• öyleyse, bütün erkeklerin penislerinin uyanlmasıyla çok yoğun duygular yaşadıkları doğru olmakla birlikte, vücudun herhangi bir bölgesinin de doğru eş tarafından, doğru biçimde okşanması ve öpülmesinin de, yine erotik düzlemde, hiç de anımsanamayacak duygular yaratacağı kesindir.

En erojen bölgeler

■ Bazı bölgelerin uyarımlara diğerlerinden daha fazla tepki verdikleri tartışılmaz: Bunlar arasında, erkeğin göğüs uçları da vardır ve kadınlar buranın ne derece hassas olduğundan habersizdir. Bunun nedeni, birçok kültürde erkek göğsüne cinsel önem verilmemiş olmasıdır. .

■ Sık sık ihmal edilen bir diğer bölge de, testislerdir Birçok erkek bu derece hassas bir yere dokunulmasır dan korkarlar. Bu yüzden de, eşlerinin bunu yapmas istemelerine de, yapılmasına izin vermelerine de ç« ender rastlanır.

9 Sünnetli erkeklerin cinsel yaşamlarının daha renkli olduğunu duydum. Bundan emin olsam, hiç tereddüt etmeden sünnet

olurdum…

• Sünnetin cinsel yaşama apayrı bir zevk kattığı şeklindeki düşünce bir efsaneden ibarettir. Büyük ihtimalle, bu düşünce bazı araştırmacıların, bu operasyonu geçirmiş erkeklerin eşlerinin rahim kanserine yakalanma ihtimallerinin daha düşük olduğunun açıklanmasıyla ortaya çıkmıştır. Aslında, bu iki durum arasında gerçekten bir bağ olduğu asla kanıtlanamamıştı. Dolayısıyla, sün-netsiz erkeklerin eşlerine zarar verdiklerinden korkmalarına gerek yoktur.

• Sünnetin cinsel yaşamı daha zevkli hale getirmeye veya penisin hassasiyetini artırmaya da hiç etkisi yoktur. Aslında, penisin, idrar ve spermi dışarı atmaya yarayan baş kısmını örten bir deri parçasının alınmasından başka bir şey değildir. Genellikle çocukluk yıllarında, dini nedenlerle (Müslümanların dışında, Yahudilerin de eski bir geleneği) ya da hijyen amaçlı olarak yapılır.

• Birçok uzman, penisin baş kısmındaki bu parçanın alınmasıyla cinsel organ temizliğinin kolaylaştığı, enfeksiyon v<e iltihaplanmanın önüne geçildiği görüşündedir. Ayrıca, araştırmalar bu işlemin, çok ender görülen bir hastalıik da olsa, penis tümörünün önlenmesinde büyük korumıa sağladığını kanıtlamıştır.

• ötte yandan, bazı doktorlar da, doğa bu parçayı gerekli gördüğüne göre, ortada hiçbir somut neden olmadan bt<unu almanın mantıksız olduğunu ileri sürerler: Erkek do^gru ve özenli bir hijyenik temizlik uyguluyorsa, sünnetli Dolmadığı için korkmasına gerek yoktur.

Penisin boyutlarını büyüten ürünlerin satıldığını duydum. Gerçekten yararlı olup olmadıklarını bilmek istiyorum.

• Ara sıra mucize yaratan ilaçların reklamı yapılsa da, penisin boyutlarını büyütebilecek hiç bir krem ya da pomat yoktur.

• Tıp yalnızca “mikropenis” rahatsızlığına (penisin, iki santimetre gibi, son derece küçük boyutlarda olması durumu) çare bulabilmiştir. Bu, ergenlik öncesi dönemde fark edilen, başarılı bir tedavi için 10-12 yaşlarının aşılmamasını gerektiren bir sorundur. Tüm erkeksi özelliklerin (tüylenme, sakal, penisin ve testislerin büyümesi, ses tonunda kalınlaşma) meydana gelmesini sağlayan ve düzenleyen erkeklik hormonu testosteronun belirgin ölçüde noksanlığı nedeniyle ortaya çıkar. Testosteron eksikliğini telafi etmek için, bir uzman tarafından hazırlanan, çok başarılı ilaç tedavileri sayesinde bu hormonun organizma tarafından üretilmesi sağlanabilmiştir. Ama erken teşhis çok önemlidir: Bu sorunun kesin olarak çözülmesi 13 yaşından sonra mümkün olamaz.

• Mikropenis sorunun (bu konuda ayrıntılı bilgi, 36. sorunun yanıtı olarak verilmiştir) dışında, birkaç santimetrelik bir artış arzulayarak, birçok zahmete katlanmak gereksizdir: Çok sıkıntı verecek birçok aşamanın ardından, asla bir fark görülmeyecektir.

U Enfarktüs geçirdim ve doktor ne kadar güvence verse de, sevişmenin yeni bir kalp sorunu yaratacağına inemiyorum…

Bir yanıt yazın